Mars Yolculuğu 30 Dakikaya İnecek
İlk bakışta bilim-kurgu haberi gibi dursa da aslında kesinlikle öyle değil. Bilim adamlarının üzerinde çalıştığı yeni teknoloji hayata geçirilebilirse, bugün insansız uzay araçlarının 5 – 6 ayda gittiği noktaya, ileride 30 dakika gibi çok kısa bir zamanda gidilebilecek.
Henüz teori aşamasında olan teknoloji, kısaca lazerli itiş sistemi olarak tanımlanabilir. Bilindiği üzere uzay araçlarının fırlatılmasında bugüne kadar hep, klasik yöntem olan yakıt destekli itiş sistemi kullanılmıştır. Ancak bu yeni teknoloji, buna bir vererek uzay araçlarını lazerle hızlandırmayı ve ışık hızının yaklaşık %26’sına ulaşan süratlerle seyahat ettirebilmeyi hedefliyor. Bu da kabaca; saatte 300 milyon kilometre hıza denk gelmektedir. (Çılgınca.. Değil mi?)
Bu yöntemin temelinde, ışığın maddeye çarpması ile elde edilen mikro boyuttaki itiş gücünün, ışığın aynı noktaya çok daha sık ve yoğun olarak uygulanması suretiyle kullanılabilir hale getirilmesi yatıyor. Bu şekilde yoğunlaştırılmış ışık ya da bir diğer ismi ile lazer, seyahat ettirilmek istenen uzay aracına itiş kuvveti sağlayacak ve aracın inanılmaz hızlarla hareket etmesini mümkün kılacak.
Bahsettiğimiz bu hızda giden küçük bir uzay aracı, Mars’a yaklaşık 30 dakika içerisinde ulaşabilecektir. Hatta bu hız düşünüldüğünde; Güneş’e en yakın yıldız sistemi olan 4 ışık yılı uzaklıktaki Alfa Centauri’ye varmamız bile sadece 15 yıl sürebilir. (‘Sadece’ diyoruz, çünkü Voyager I uzay aracının hedefine varma süresi olan 40.000 yıl düşünüldüğünde, 15 yıl gerçekten ‘sadece’ etiketini ziyadesiyle hak ediyor. İlgilenenler için bkz: Voyager Görevi ve Altın Plaklar)
Sistemin sorunsuz işlemesi halinde sadece küçük çaplı uzay araçları değil, bugünün teknolojisinde eksiksiz donanımlı ve tam kapasiteyle çalışmaya müsait 100 kilogram ağırlıkta bir uzay aracı bile Mars’a birkaç gün içerisinde ulaşabilecektir.
Kaliforniya Üniversitesi kozmojistlerinden Philip Lubin’e göre, bahsedilen bu teknolojiyi hayata geçirebilmemiz için için önümüzde hiçbir engel bulunmuyor. Dolayısıyla rahatlıkla belirtilebilir ki, ışık hızından faydalanılarak Mars’a gitme fikri, çok yakın gelecekte sadece bir teori olmaktan çıkacak.
Tüm bu mükemmeliğin en büyük eksikliğini, sona saklamayı uygun görmüştük. Peki sorunsuz şekilde bugün bile uygun bir sistemle hayata geçirilebilecek olan bu fikir ile ilgili en büyük çekince nedir? Bilim adamlarına göre bahsedilen teori hakkındaki en ciddi sorun; böylesi muazzam bir sürate ulaştırılan uzay aracının, varılmak istenilen noktaya gelindiğinde nasıl yavaşlatılacağı.
Zira bugünün teknolojisi ile bu denli büyük sürate çıkabilmemiz artık teorik de olsa düşünülebiliyorken; bu hızda ilerleyen bir metal yığınının nasıl durdurulabileceği hakkında henüz en ufak bir ipucumuz bile bulunmuyor.