Kafka’nın “Dönüşüm’ü” ve Gregor Samsa Üzerine
İncelenen Eser : Dönüşüm
Yazar : Franz Kafka
Baskı : Ayrıntı Yayınları (4. Baskı)
Çevirmen : Levent Bakaç
Franz Kafka, Dönüşüm (Almanca aslı: Die Verwallung) isimli eserini 1912 yılı sonlarında, üç hafta süren bir çalışma ile yazmıştır. Kısa roman ya da uzun öykü olarak nitelendirilen Dönüşüm, yazıldığı dönemde Kafka’nın yakın çevresi tarafından büyük ilgi ile karşılanmıştır.
Eserin yayımlanışı ise aralarında 1. Dünya Savaşı’nın da bulunduğu çeşitli sıkıntılar nedeniyle ancak 1915 yılında mümkün olabilmiştir. 1915’in Ekim ayında ilk kez Die Weissen Blattern isimli dergide yayımlanan eser, takip eden Aralık ayında bu sefer Kurt Wolff yayınevi tarafından ilk kez kitap olarak basılmıştır.
Dönüşüm’ün baş kahramanı Gregor Samsa her ne kadar 1912 yılında yaratılmış olsa da, günümüzde halen geçerli olan şartlarda, çalışma hayatının insanlara dayattığı aynı duygusal buhranlarda yaşamaktadır. Gregor, bir sabah uyandığında kendisini devasa bir böceğe dönüşmüş olarak bulur. Bu etkileyici giriş, her ne kadar okuyucuda fantastik bir esere başlama tadı bırakıyor olsa da, Dönüşüm’ün devamı okuyucunun bu beklentisini karşılayacak nitelikte değil. Çünkü eserin girişinde Gregor’un böceğe dönüşmesi, aslında fantastik bir olayın girişi değil; duygusal bir durumun başarılı şekilde simgelenmesini teşkil ediyor.
Kafka’yı Dönüşüm’ü yazmaya ve sıradışı karakteri Gregor Samsa’yı yaratmaya iten şeyin ne olduğunu tam olarak bilmemiz pek mümkün görünmüyor. Ancak yine de Kafka’nın kitabın yazıldığı dönemde nişanlısı Felice Bauer‘e yazdığı bir mektup, bu konuda fikir edinmemize olanak tanıyor. Kafka, nişanlısına yazdığı 17 Kasım 1912 Tarihli mektubunda Dönüşüm’ü yazma fikrinin “yatağında bedbaht bir şekilde uzanırken” aklına geldiğini söylemektedir.
Bu da, Gregor’un aslında Franz Kafka’nın ruhundaki bir hissiyatın dışavurumu olduğunu gösteriyor. Zira belki de Kafka, yatağında “bedbaht” bir şekilde uzanırken, içinde bulunduğu duygusal durum nedeniyle adeta bir böcek olarak uyanacağını, bir böcek kadar dışlanılmış ve toplumla bağının kesilmiş olduğunu düşünmüştür, kimbilir…
Kafka’nın nişanlısına yazdığı söz konusu mektup Gregor’un doğuşunu anlamamıza yardım ederken, Kurt Wolff Yayınevi’ne yazdığı bir başka mektup da Dönüşüm’ün temasını idrak etmemizi kolaylaştırıyor. Kafka, yayınevine yazdığı 25 Ekim 1915 Tarihli mektubunda; “Dönüşüm’ün kapağında kesinlikle bir böcek resminin olmamasını, hatta böceğin uzaktan görünümünü tasvir eden bir sahnenin bile resmedilmemesi gerektiğini belirtmiştir. Mektubun devamında Kafka, kapak resmi için birtakım önerilerde bulunmuştur.
Konu buraya gelmişken değinmeden edemeyeceğiz. Piyasada Dönüşüm’ü kitap olarak basan yayınevlerinden kimisi Kafka’nın Kurt Wolff Yayınevi’ne ilettiği detaylara dikkat ederken, kimisi bunu atlamaktadır. Örneğin Dönüşüm’ün Can Yayınları tarafından yayımlanan versiyonunun kapağında devasa bir böcek tasviri yer almaktadır ve bu tasarım, Kafka’nın yayınevine yazdığı mektubunda geçen temennilerine uymamaktadır. Buna karşılık Dönüşüm’ün Ayrıntı Yayınları tarafından basılan versiyonunda (4. Basım) Berat Pekmezci tarafından tasarlanan kapak resminde (yazımızın da öncül görseli olarak kullanılmıştır) herhangi bir böcek tasviri yapılmamış, Kafka’nın mektubunda geçen önerilere uyulmaya çalışılmıştır. Bu kapak tasarımını, Kafka’ya bir saygı duruşu olarak nitelendirsek, pek de abartmış olmayız sanıyoruz.
Kafka’nın Kurt Wolff Yayınevi’ne yazdığı mektup, yazarın “böceğin” dikkat çekicilikte ulaşacağı boyutu öngördüğünü göstermektedir. Bu da, daha önce belirttiğimiz gibi Dönüşüm’ün temasını kavramamıza hayli yardımcı oluyor. Zira Kafka’nın Dönüşüm’de anlatmaya çalıştığı durumun böceğin sansasyonelliği karşısında ilgi çekemeyecek nitelikte oluşu, yazarı böyle bir mektup yazmaya sevk etmiştir. Ancak Kafka her ne kadar bu gibi girişimlerle durumun önüne geçmeye çalışmış olsa da, aradan geçen yüzlerce yıllık süreçte işler Kafka’nın arzuladığı gibi gitmemiştir.
En basit örneğini yukarıda değindiğimiz kapak tasarımı farkında görebileceğimiz durum, esere karşı adeta bir furyaya dönüşmüştür. Kafka Dönüşüm’de toplumdan dışlanılmışlık, anlamsız ve ağır çalışma hayatı gibi hususların bireylerde yarattığı duygusal buhranlara dikkat çekmeye çalışmıştır. Bunu yaparken kullanmış olduğu “böcek” ise değindiği konuya kıyasla son derece sansasyonel niteliktedir. Bu durum da beraberinde Kafka’nın çekincesini gerçeğe dönüştürmüş ve “böceğin”, Dönüşüm’de asıl aktarılmak istenen konunun ve uyandırılmaya çalışılan duyarlılığın önüne geçmesine sebep olmuştur.
Her şeye rağmen, Dönüşüm’ün ulaştığı popülariteyi “böceğe” borçlu olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Dönüşüm, okuduğunuzda sizleri farklı bir kültürün değer yargıları ile tanıştıracak, fantastik bir tat ile başlayıp, “dram” kavramını sorgulamaya sevk edecek bir eser.
Kafka’nın çabalarına rağmen eserin “böcekle” ulaştığı noktaya bakıldığında Dönüşüm’ün Kafka’yı da aşarak kendi yolunu bulmuş bir klasik haline geldiğini söylemek yanlış olmaz.
Gregor Samsa‘yı ve sıradışı öyküsünü keyifle okumanız dileği ile..
Kaynak :
– Dönüşüm – Franz Kafka (Ayrıntı Yayınları 4. Basım, Levent Bakaç çevirisi.)
– Gregor ve Diğerleriyle Akrabalığımız Üzerine – Emine Ayhan (Dönüşüm, Ayrıntı Yayınları Ön Sunuş Yazısı)