Netflix’in Yeni Filmi Bird Box (Kuş Kafesi) İncelemesi
ABD’de 12 Kasım 2018’de vizyona giren Bird Box, ikinci olarak 21 Kasım’da Netflix‘te Türk izleyicisi ile buluştu. Yapım 13 Aralık’ta Danimarka’da, sonrasında ise 21 Aralık’ta tüm dünyada vizyona girdi. Başrolünde “Malorie” olarak Sandra Bullock‘u gördüğümüz filmde John Malkovich ve Trevante Rhodes‘u da izleme fırsatı bulduk.
Bird Box esasında Josh Malerman‘ın ilk olarak 27 Mart 2014’te yayımlanan eserinin beyaz perdeye uyarlanmış halinden ibaret. Açıkçası roman uyarlaması olan pek çok yapım gibi Bird Box’ta da bir şeylerin kopukluğunu hissetmemek elde değildi. Bu tarz filmlere aşinaysanız, Bird Box’ta filmin bir roman uyarlaması olduğunu bilmeseniz bile buna dair şüphelerinizin uyanacağı pek çok sahneyle karşılaşabilirsiniz. Ancak her şeye rağmen Susanne Bier‘in yönetmenliğinde çekilen filmin senaryosundaki eksiklikleri tamamlayan, “Sandra Bullock” adında harika bir unsur bulunuyordu.
Öncelikle filmin çok farklı bir gerilim konusunu işlediğini söylemeliyiz. Zira film fragmanlarında da görebileceğiniz üzere senaryonun tümü, gözleri bağlı insanların hayatta kalma çabasıyla alakalı. Neden gözleri bağlı derseniz; merakınızı öldürmeyecek şekilde küçük bir ipucu verebiliriz. Filmde, görüldüğü zaman insanları intihara sürükleyen değişik bir varlık var. Bir tür virüs gibi düşünebilirsiniz. Dolayısıyla hayatta kalmaya çalışanlar için tek çıkar yol, gözlerini bağlamak ve dışarıyı görmeden hareket etmeye çalışmak.
Bu farklı senaryo, çekici bir gerilim filmine ön ayak olmuş durumda. Fakat söylediğimiz gibi, her ne kadar başarılı bir romanın sinema versiyonu olsa da film; senaryo açısından pek çok kopukluk içeriyor. Ama merak etmeyin, başroldeki Sandra Bullock tüm bu sorunların üstesinden gelecek bir performans sergiliyor ve adeta filmi tek başına göğüslüyor.
Çekim hataları, senaryo sorunları gibi filmin eleştirilecek birkaç yanı bulunsa da; bize göre filmde alkışlanacak bir detay da yer alıyor. Bunu burada açıklamamız tüm merakınızı yerle bir edebileceğinden maalesef söylemiyoruz. Ancak filmin sonunda, yapımın esasında muazzam bir sosyal mesaj içerdiğini anladığınızda küçük bir tebessümle bizi hatırlayabilirsiniz.
Ünlü film otoritelerinin film hakkındaki puanlamaları şöyle; IMDB (6.7/10), RottenTomatoes (%62 Tomatometer, %60 Seyirci), MetaCritic (51/100 MetaScore, 5.8/10 Seyirci). Deniz Humması olarak biz 7,5/10 veriyoruz. Bird Box hiç de öyle %60’lık bir yapım falan değil bize göre. Zaten sadece Sandra Bullock tek başına 7/10 eder, hakkını yemeye hiç niyetimiz yok.
Netflix’in Outlaw/King, Io, Titans ve Star Trek: Discovery gibi yapımlarının hayal kırıklığı yarattığı konusunda hemfikirseniz, Bird Box’ı kaçırmamanızı tavsiye ederiz. Çünkü Netflix bu kez tıpkı Lost In Space‘deki gibi gayet hoş bir yapıma imza atmış durumda. Gerçi Netflix mi demeliyiz, Sandra Bullock mu demeliyiz o konudan tam emin değiliz henüz ama, olsun.
Sizi filmin fragmanı ile baş başa bırakarak iyi seyirler diliyoruz;
(E-Mail takipçilerimizin videoları izleyebilmek için sitemizi ziyaret etmeleri gerekmektedir.)