Dünyanın En Sessiz Odası
Bazen yalnız kalıp kafamızı dinleyebileceğimiz sessiz bir ortama ihtiyaç duyarız. Ancak ‘kafa dinlemek‘ ve ‘sessizlik‘ kavramları, fiilen ne oranda gerçekleşir ya da bizim bunlardan beklentilerimiz nelerdir, oturup düşünmek lazım. Çünkü ABD‘nin Minneapolis Eyaleti’ndeki Orfield Laboratuvarı‘ndan bilim insanları, bu konu üzerine yürüttükleri çalışma ile bizi bambaşka bir ‘sessizliğin’ varlığından haberdar ediyor. Bilim insanlarının LED lambaları gibi çeşitli ürünlerin ürettiği ses miktarını ölçmek için tasarladığı ‘sessiz oda‘, bambaşka bir deneyimin ve oldukça ilginç bilgilerin de kapısını araladı.
Konumuza geçmeden önce bilimsel birkaç terimle sessizliğin ne olduğunu anlamaya çalışalım. Ortamdaki ses miktarı veya ses şiddetini tarif etmek için sıklıkla kullanılan birim Desibel (dB)‘dir. Genelde ‘sessiz‘ olarak tanımladığımız ortalama bir odada ise ses şiddeti ‘30 desibel (dB)‘ civarındadır. İnsan kulağı ise 0 – 140 dB arası sesleri rahatlıkla duyabilir. Bu aralığın dışında kalan ses şiddetleri ise kulağımız tarafından algılanamamaktadır. Bu da; ‘sessiz‘ olarak nitelendirdiğimiz fakat aslında 30 dB ses seviyesine sahip olan odanın, o kadar da sessiz olmadığı anlamına gelir.
Orfield Laboratuvarı’ndaki bilim insanları da yaptıkları çalışmada tam olarak bu noktaya odaklandı ve ‘sessizliği’ azami dereceye ulaştırabilecekleri bir oda tasarladılar. Kendi alanında (sessizlik) Guinnes Rekorlar Kitabı‘nda girmeyi başaran odalarında ortalama ses düzeyi – 9 dB olarak ölçüldü.
Odada sıfır desibelin altında ses düzeyine sahip bir ortam oluşturabilmeleri, ‘sessizliği’ nasıl sağladıkları ile alakalı. Buna göre bilim insanları, odanın duvarlarını, tavanını ve tabanını sesi yansıtmak yerine ’emecek’ şekilde tasarlamışlar. Yansımayı azami oranda ortadan kaldırmalarının sonucunda da bahsettiğimiz bu ‘sessiz odayı‘ oluşturmuşlar.
Tasarlanan oda o kadar sessiz ki; içinde bulunduğunuzda kendi organlarınızın çalışma seslerini bile duyabiliyorsunuz. Kalbinizin, midenizin ve hatta çok ‘az’ ses üreten kulaklarınızın çalışmasını duymanız mümkün.
Ancak okurken ne kadar ilginç olsa da; odaya girenlerin bu deneyimden pek de hoşnut kaldığını söyleyemeyiz. Zira odada en uzun kalabilen kişinin bile bu ortama 45 dakikadan fazla dayanamadığı belirtiliyor. Hatta odadaki sessizlik, ortamda vakit geçiren bazı kimselerin halüsinasyon görmesine bile sebep olmuş. Bilim insanlarının bildirdiğine göre bu ürkütücü deneyimin rahatsız edici sonuçları, ortam karanlıkken daha da katlanılmaz boyutlara ulaşabiliyor.
Tüm bu sonuçlar, sadece odaya giren ve bu deneyimi yaşayan deneklerin gözlemlenmesi ile elde edilmiş. Anlaşılan o ki odada kapalı kalan bir kimsenin kısa sürede aklını yitirmesi işten bile değil..
Kaynak: Seeker, Orfieldlabs, Wikipedia.