Farklı Bir Uzay Filmi Deneyimi: Passengers (Uzay Yolcuları)
Başrollerini Chris Pratt (Jim Preston rolünde) ve Jennifer Lawrence‘ın (Aurora Lane rolünde) paylaştığı Passengers (Uzay Yolcuları), 21 Aralık 2016’da vizyona giren film, ülkemiz sinemalarına 13 Ocak 2017’de gelmişti. Filmde ayrıca Michael Sheen (Arthur rolünde) ve Laurence Fishburne (Gus Mancuso rolünde) de rol alıyor.
Passengers için çok temel bir tanıtım anlamında şunları söyleyebiliriz: Homestead isimli şirket tarafından insanlara Dünya’dan ayrılarak yeni bir gezegende yeni bir hayat kurma fırsatı sunulmuştur. Ancak yeni gezegene ulaşmak ortalama 120 yıl sürmektedir. Uzay gemisi Avalon ile yola çıkan 5.258 yolcu, 120 yıllık bu süreyi gemideki özel bölmelerde uyuyarak geçireceklerdir. Ancak her şey planlandığı gibi gitmez ve ‘hatasız‘ olması gereken uyku bölmelerinden bir tanesi, yolda arıza yaparak bir yolcunun (Jim Preston), planlanandan yaklaşık 90 yıl önce uyandırılmasına sebep olur. Filmin devamı ise izleyenleri; yaşananların “basit birer tesadüf müydü” yoksa “Avalon’un hayati bir manevrası mıydı” ikilemlerini düşünmeye sevk ediyor.
Yönetmenliğini Morten Tyldum‘un yaptığı filmin özellikle uzay ve bilim-kurgu ve macera severler için ilgi çekici bir senaryosu olduğunu söylemeliyim. John Spaihts‘in yazdığı senaryo, bunların yanı sıra enteresan bir romantizm havası da barındırıyor. Enteresan diye tarif etmeye çalışmamın sebebi; klasik romantik filmlerdekinden çok daha farklı temellerde inşa edilen bir ilişkiyi barındırıyor olması.
Filmde Jim’in uzayın derinliklerinde tek başına yaşadıklarını izlemenin yanı sıra, ‘ben olsaydım ne yapardım?‘ gibi sorulara cevap aramadan duramıyorsunuz. Zira senaryo, orada hissedilen yalnızlık duygusunu olabilecek en iyi şekilde hissettirmek üzere tasarlanmış. Filmin devamında da pek çok yerde ‘ben olsaydım şöyle davranırdımlarla‘ muhatap olacağınızı söylemeliyiz. Zira özellikle fragmanda da göreceğiniz üzere Aurora’nın uyanması, Jim için başlı başına bir felaket habercisi oluyor.
Ancak klasik uzay filmlerindeki aksiyonları bekleyenler için filmin yetersiz kalacağını söylesem yanlış olmaz sanıyorum. Zira filmin neredeyse yarısına kadar aksiyon tam anlamıyla ‘sıfır‘. Hatta filmin ilk kısımlarını bu beklentiyle izleyenler zaman zaman kendilerine ‘ben şu an ne izliyorum?‘ gibi soruları istemsizce sorabilirler. Ancak bütün olarak ve izleyiciye sunduğu görselliği, farklı senaryosu gibi etmenler düşünüldüğünde sanırım izlenmesi gereken bir film olarak değerlendirmek yanlış olmaz.
Filmin çeşitli sinema çevrelerince yapılan puanlandırmaları ise şöyle;
IMDB (7.0/10)
MetaCritic (41/100)
RottenTomatoes (%31 Tomatometer, %61 Seyirci)
Her ne kadar farklı yapımlarla karşılaştırıldığında görece düşük puanlar almış olsa da, tatlı macera anlatımı ve farklı bir senaryoya hayat veriyor olması nedeniyle Passengers’ın izlenmesi gerektiğinde ısrar ediyoruz (:. Kaldı ki sadece Chris Pratt hayranları için bile gayet çekici bir yapım olduğunu söylemeliyiz. Zira Jurassic World‘deki performansından zerre kaybetmiş değil kendisi.
Filmin resmi sayfası için: www.passengersmovie.com
Filmin resmi fragmanı için;
(E-Mail takipçilerimizin fragmanı görüntüleyebilmek için sayfamızı ziyaret etmeleri gerekmektedir.)
…
Sahi.. Avalon’da zamansız uyanan siz olsaydınız; ne yapardınız?