Filmler ve DizilerOyuncular ve YönetmenlerSinema - Tv

Sevilen Kötü Adam: Joker

Çizgi roman dünyasının ve Christopher Nolan’ın Batman üçlemesiyle beyaz perdenin en çok sevilen kötü adamlarından olan Joker’i, Suicide Squad ile birlikte Jared Leto’nun performansıyla tekrar izleme şansı bulacağız.

Joker’i 1966 yapımı tv dizisinde Cesar Romero canlandırdıktan sonra Tim Burton’ın üçlemesinin ilk ayağında efsane aktör Jack Nicholson ile birlikte karakter beyaz perdeye taşınmış oldu. Ardından ilk başta herkesin şüpheyle yaklaştığı fakat efsanevi bir Joker performansı sergileyen ve hayata gözlerini yuman Heath Ledger ile birlikte çizgi roman okurları dışında sinema izleyicisinin de sevdiği karakterler arasına girdi.

Joker1

DC’nin animasyonlarında ise Luke Skywalker olarak bildiğimiz Mark Hamill Joker’e sesiyle en iyi şekilde can vermiştir. Hatta bazılarına göre Mark Hamill gelmiş geçmiş en iyi Joker’dir. Her ne kadar Mark Hamill’in Joker’ine çok fazla benzese de bu konuda Troy Baker’ın performansının da yabana atılmaması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca IMDB’de görünene göre The Lego Batman Movie’de Joker’i Zach Galifianakis seslendirecek. Ne kadar başarılı olur bilemiyorum ama hayli ilginç olacağı kesin.

Ağustos ayında vizyona girecek olan Suicide Squad filminde ise Joker’i Jared Leto canlandıracak. Bu tercih, efsanevi Heath Ledger performansından sonra herkesin aklında soru işaretleri oluşturdu. Şahsen benim de şüphelerim vardı; taa ki fragmanlar gelene kadar. Fragmanlar her şey hakkında kesin bir bilgi vermese de yapımın az çok neye benzeyeceğini gösteriyor ve şahsi kanaatim Jared Leto’nun hiç de fena bir Joker olmadığı yönünde. Filmde fragmanlar sonrası bende soru işareti bırakan tek karakter Margot Robbie’nin canlandırdığı Harley Quinn. Neyse, eğer ki kısmet olursa Margot Robbie’nin Harley Quinn performansına da filmden sonra değiniriz.

Joker2

Çizgi romanlarda ise Alan Moore’un yazdığı, Brian Bolland’ın çizdiği The Killing Joke (Öldüren Şaka) ve Brian Azzarello’nun yazdığı Lee Bermejo’nun çizdiği Joker Grafik Romanı’nda yazılan çizilen Jokerler, okuduğum en güzel Joker hikayelerinden. The Killing Joke’da garip espri anlayışı ve “eğlenceli” kişiliği ile boy gösterirken Grafik Romanı’nda daha karanlık bir Joker boy gösteriyor. Yani iyi yazarların elinde olduğu sürece Joker hangi şekilde işlenirse işlensin tadını damağınızda bırakıyor.

Sonuç olarak Joker uzun uzun anlatılabilir fakat buna ne benim kelimelerim yeter ne de klavyem. Joker sinemada, tv’de, çizgi romanlarda nerede işlenirse işlensin okumaya, izlemeye devam edeceğiz.