Yakçal: Binlerce Yıl Öncesinin Devasa Buzdolapları
Bugün yiyecekleri korumak için herkesin evinde kullanılan buzdolaplarının geçmişi çok eskilere dayanmıyor. Zira evde kullanılmak üzere yapılmış olan ilk buzdolabı 1813 yılında icat edilmiştir. (Bu konuda daha detaylı bilgiyi Vikipedi‘den edinebilirsiniz.)
Ancak mekanik aksamlı, elektrik akımı ile çalışan buzdolaplarını bir kenara bırakırsak yiyeceklerin bozulmadan korunması için düşük sıcaklıklara ihtiyaç olduğuna ya da buzun suya dönüşmesini engellemek için soğuk bir ortamın gerektiğine ilişkin bilgiler, binlerce yıl öncesinden beri insanlık tarafından bilinmektedir.
Persler zamanında inşa edilen ve bugüne kadar ayakta kalabilmiş olan Yakçal (Yakhchāl) isimli yapılar da bu bilgi birikiminin bıraktığı miraslardır. M.Ö. 400 civarında yapıldıkları düşünülen bu mühendislik harikası yapılar, elektriğin keşfedilmesi ve sağlıklı şekilde kullanılmasından binlerce yıl öncesinde, kavurucu Pers çöllerinde buzların erimesini ve yiyeceklerin korunmasını sağlıyorlardı.
Yerden yaklaşık 18 – 20 metre yüksekliğe erişebilen yakçalların görüntüsü, devasa birer kubbeyi andırmaktadır. Tamamen özel bir karışımla elde edilen çamur kullanılarak yapılan yakçalların duvarları da yine aynı maddeden üretilen, oldukça kalın tuğlalarda örülüdür. Yapıların ayrıca yerin altında da yaklaşık 5.000 metreküplük bir alanları bulunmaktadır ve yer altındaki alanların duvarları, yer üstünde kalan kısımlara göre daha fazla kalınlık gösterir. Çamur duvarların bu kalınlıkları, yakçalların tabanında 2 metreye kadar ulaşabilmektedir.
Yakçallar inşa edilirken kullanılan bu özel karışımlı çamura sarooj adı verilmektedir. Perslere özgü bir harç olan saroojun içeriğinde kum, kil, yumurta akı, kireç, keçi tüyü ve kül bulunduğu bilinmektedir. Bu maddelerin karışımı ile elde edilen sarooj, içi ile dışı arasında ısı transferini engellediği gibi su geçirmez özelliğe de sahiptir. Yakçal gibi devasa buzdolapları için daha iyisi düşünülemezdi..
Yakçalların çölün kavurucu sıcağına karşı son derece etkili bir çözüm sunmaları, karmaşık bir yapıları olduğu algısını yaratabilir. Fakat işin aslında çalışma prensipleri oldukça basittir. Yakçalların soğutma işlevinde en önemli rolü buzlar oynamaktadır. Buz, kışın dağlardan toplanarak yakçallara yığılabildiği gibi yakçalın içerisine bağlanan Kehriz ya da Qanat olarak adlandırılan yer altı tünellerinden gelen suyun geceleri dondurulması ile de elde edilebilmektedir.
Yakçalın soğutma işlevini yerine getirmesinde bir diğer önemli etken de yapı içerisindeki hava sirkülasyonunun sağlanmasıdır. Yakçalların içindeki hava döngüsü, yine Perslere özgü bir yapı olan rüzgar tutucularda (günümüzün klimaları diyebiliriz) kullanılan sisteme benzer şekilde sağlanmıştır. Temelinde, bina içinde ısınan havanın dışarıya verilerek sirkülasyonu sağlama ve içeriyi düşük sıcaklıkta tutma mantığı yatmaktadır.
Binlerce yıl önce inşa edilmiş olan bu yapılardan bazıları bugün bile el değmemiş halleriyle durmaktadır. Geçmiş dönemde Pers İmparatorluğu‘nun hükmettiği toprakların bugünkü sakinlerinden olan İran, Afganistan ve Tacikistan‘da bugün hala modern buzdolapları için ‘yakchal’ kelimesinin kullanıldığını görebilirsiniz.
Kaynak: Thevintagenews, Vikipedi (Kehriz), Wikipedia (Yakchal), Misfitsarchitecture, Wikipedia (Sarooj).